Sağlık teknisyeni kuzenini öldüren sanıktan şantaj iddiası
KOCAELİ’nin İzmit ilçesinde sağlık teknisyeni olan kuzeni Hürrem Doğan’ı (31) tabancayla 10 el ateş ederek öldüren İrfan Özbay (52), ailenin kendisini darbedip, kadın kıyafetleri giydirerek şantaj yaptığını, bununla ilgili olay günü konuşmaya gittiğini belirterek, “Olay anında şuurumu kaybettim ve ateş ettiğimi hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum” savunmasını yaptı.
Olay, 9 Ocak 2023’te İzmit ilçesi Ayazma Mahallesi 17 Ağustos Bulvarı’ndaki bir sitenin bahçesinde meydana geldi. Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Radyoloji Bölümü’nde görevli sağlık teknisyeni Hürrem Doğan, oturduğu binadan çıkıp, otomobiline yaklaştığı sırada saldırıya uğradı. Tabancadan çıkan mermilerden 10’u, Doğan’ın vücuduna isabet etti. Çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan Doğan, hayatını kaybetti. Polis, olayı gerçekleştiren kişinin Hürrem Doğan’ın kuzeni, sağlık personeli İrfan Özbay olduğunu tespit etti. Olayın ardından Özbay gözaltına alındı. Hürrem Doğan’ın ev adresinin yazılı olduğu kağıt evinde bulunan Özbay, çıkarıldığı mahkemece ‘Tasarlayarak kasten ateşli silahla öldürme’ suçundan tutuklandı.
‘DAYIM, DİNİ NİKAHLI EŞİMLE BİRLİKTE OLDU’
Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Kocaeli 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, tutuklu sanık İrfan Özbay ve taraf avukatları ile tanık komşuları C.A. hazır bulundu. Mahkemenin söz hakkı verdiği İrfan Özbay, dini nikahlı eşinin kendisini Hürrem Doğan’ın babasıyla aldattığını ve bu yüzden aralarında husumet olduğunu iddia etti. Daha önce Hürrem Doğan ve kardeşi C.A.D. tarafından darbedildiğini ve kendisine giydirilen kadın kıyafetleri ile videosunun çekildiğini savunan Özbay, mahkemede şunları söyledi:
“Hürrem Doğan’ın babası H.D. dayımdır. Kendisi namusuma göz dikti. Dini nikahlı eşim ile birliktelik yaşadı. Bu nedenle aramızda husumet vardı. Dayım bu durumu çocukları C.A.D. ve Hürrem’e söylemesi üzerine çocukları benimle konuşmak istediğini söyledi. Ben de evlerine gittim. Evlerine gittiğim sırada C.A.D. ve Hürrem beni darbetti. Aldığım darbeler nedeniyle baygınlık geçirdim. Kendime geldiğim sırada üzerimde kadın kıyafetleri vardı. Ben öyleyken sanırım Hürrem görüntümü çekiyordu. C.A.D. de babasını görüntülü aramıştı; bana küfrediyorlardı. Beni o şekilde dışarı attılar. Ben de hastaneye gittim, ertesi gün de karakola gidip şikayetçi oldum. Şikayetçi olmam sonrasında dayım ve çocuklarından ölüm tehditleri almaya başladım. Görüntülerle ilgili bana şantaj yapıyorlardı. 33 yıldır devlet memuruyum, sevilen sayılan biriyim, zoruma gitti. Hicap duydum. Tehditlerden korktum ve daha sonra şikayetten vazgeçtim.”
‘ŞUURUMU KAYBETTİM’
Kadın kıyafeti giydirildiği videolarla tehdit edilmesi nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve alkol almaya başladığını belirten sanık Özbay olay gününü de anlattı. Özbay, “Sakinleştirici ilaçlar alıyordum. Tekrar tayin olmak istedim. Antalya’ya tatile gitmek istedim ama bu sürede tehdit ve şantajlar devam etti. Olay günü arkadaşlarla restoranda yemek planı yaptım. O esnada karakoldan aradılar, benden şikayetçi olunduğunu söylediler. Gidip ifade verdikten sonra tekrar alkol aldım. Bu durum ağrıma gittiği için Hürrem ile konuşmak amacıyla evine gittim. Kamelyada beklediğim sırada o da evden çıktı, arabasına yöneldi. Hürrem’e ‘benim sizden çektiğim nedir? Beni neden rahat bırakmıyorsunuz?’ diye seslendim. Hürrem de bana gülerek küfretti. Ben de bunun üzerine kontrolümü kaybettim. Babasının ve çocuklarının ölüm tehditlerinden sonra olaydan 7-8 ay önce tabanca almıştım. Olay anında şuurumu kaybettim ve ateş ettiğimi hatırlıyorum ama sonrasını hatırlamıyorum. Devamında oradan ayrıldım, İstanbul’da kendime geldim. Bir süre sonra da polisler beni yakaladı” ifadelerini kullandı.
MAHKEME BAŞKANI İKAMETİNDE BULUNAN HÜRREM DOĞAN’IN ADRESİNİ SORDU
Olayın planlı olmadığını savunan sanık Özbay, “33 yıldır sağlık personeliyim. Olaydan dolayı pişmanım, keşke böyle olmasaydı” dedi. Olay tarihinde neden yanında silah olduğu sorulması üzerine tutuklu sanık Özbay, “Olay tarihinde ilk kez yanıma silah aldım, karşı taraf benden güçlüydü. Bu sefer kendileriyle konuşmaya kararlıydım. Daha önce birkaç kez konuşmak istedim ancak oraya gittiğime pişman oldum. Konuşmak istemedim. Yine dayak yerim diye korkmuştum” dedi.
Mahkeme başkanı sanığa “Evinde Hürrem’in ev adresi neden var?” diye sordu. Sanık Özbay ise “Hürrem, kardeşi C.A.D ve babaları H.D. sürekli beni tehdit ettikleri için, benimle uğraşmalarını bırakmaları adına mektup yazmaya karar verdim. Bu sebeple Hürrem’in açık adresi bir kağıda yazılı vaziyette ikametimde ele geçirilmiştir” dedi.
‘3-4 KEZ SİTEDEKİ ÇOCUK PARKINDA GÖRDÜM’
Olayın gerçekleştiği sitede oturan ve tanık olarak dinlenen C.A. ise “Hürrem Doğan’ı tanırım, komşumuzun oğlu olur. Sanığı, olaydan yaklaşık 15 gün önce 3-4 kez sitedeki çocuk parkındaki çardaklarda otururken gördüm. Elinde bir çanta vardı. Bu şahıs bizim sitede oturmadığı ve daha önce görmediğim için dikkatimi çekti. Çünkü çocuk parkında yetişkinin oturması dikkat çekiciydi. Oturduğu yerden sürekli Hürremlerin binasına bakıyordu” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının talebi üzerine bir sonraki duruşmada tanıkların dinlenmesine, sanık İrfan Özbay’ın tutukluluğun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.