Haftalardır “kötü oynuyor ama kazanıyor” dediğimiz Galatasaray’da rüya, Hatayspor maçi ile sona erdi. Hafta içi Bayern Münih deplasmanından iyi oynadığı halde “yine “ kaybederek dönen Galatasaray, ligde Hatayspor karşısına “nasıl olsa kazanırım “ rahatlığı ile çıktı. Çıktı ama bu defa papaz pilav yemedi. İlk yarıda, Kazım Can’dan, Kerem Aktürkoğlu’na , icardi’den Olivıera’ya kadar o kadar “kötü “ bir 11 vardı ki sahada, ilk yarıda rakibini zaman zaman zorlasa da, sarı kırmızılılar son vuruşlarda başarılı olamadı ve soyunma odasına da 1-1 ilk eşitlikle gitti. O eşitliği de rakip kalecinin bireysel hatasından kaynaklanan bir golle yakaladığını söylemekte fayda var. Erce kardeşler o hatayı yapmasa, Galatasaray’ın gol atmaya niyeti de yoktu, hali de, mecali de.
İkinci yarıya “mutlaka” değişikliklerle başlar dediğim Okan hoca beni yanılttı. “Müdahale etmek için” yine “geriye düşmeyi “beklermiş gibi, ikinci yarının ilk 15 dakikası da aynı 11 ile geçildi. Daha doğrusu geçilemedi, rakibinin yorgunluğundan ve yavaş temposundan faydalanan ev sahibi Hatayspor ikinci golü kolay buldu. Değişiklikler de “mağlup duruma”düşünce geldi. Ne fayda ! Tam 60 dakika sahada ne yaptığını tam olarak anlamadığım Kerem Aktürkoğlu ve Kazım Can değişikliği geldi. Bu değişikliklerin takıma beraberlik golünü getireceğini düşünenler yanıldı. Dakikalar ilerledikçe Hatayspor iyice geriye çekildi ve yorulan Galatasaray için golü bulmak mümkün olmadı. Ziyech ve Oliviera’nın yerine oyuna dahil olan Mertens ve Bakambu değişikliği de yeterli olmadı sahadan puan almak için. Bu skorla süper ligde namağlup takım kalmadığı gibi, Galatasaray’da haftalar sonra “mağlubiyet” ile tanıştı ve milli araya moralsiz gitti. Şampiyonlar ligi deplasmanından,süper lig deplasmanına gitmek,hiç bir takım için kolay değildir. Hem fiziksel, hem mental yorgunluk alınan sonuçta etkili oldu. Galatasaray, Hatayspor karşısında neyi yanlış yaptı derseniz, Bayern Münih maçında ilk 11 de olan 9’oyuncunun sahada olmasıydı denilebilir. Eğer Okan hoca, Hatayspor karşısına “daha zinde,daha enerjik ve daha güçlü” bir 11 ile çıksaydı, sonuç farklı olabilirdi. Şimdi Galatasaray’ın en yakın takipçisi Fenerbahçe, Adana deplasmanından 1 puan dahi alsa, averajla yeniden liderliğe yükselecek. Yani Galatasaray sadece bir maçı değil, liderliği de en yakın takipçisine kaptırmış olacak.
Ama belki de bu maç, uzun zamandır “kötü oynayarak kazanıyor” diye eleştirilen Galatasaray için bir “ders” olur ve milli takım arasında gücünü ve ruhunu toparlayarak geri döner.
Futbol bu. Belki de kaybetme zamanı gelmişti Galatasaray’ın. Kimse hepsini kazanamaz.