Bizim oğlan bizim kız… Ödüllerin kıymeti harbiyesi… Sahiden bir değeri kaldı mı

Gözde S. Kadıoğlu

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kurucu Başkanı adına 47 yıldır düzenlenen Sedat Simavi Ödülleri’ne bu yıl değer görülen gazeteci, edebiyat, spor ve bilim insanları 23 Kasım 2023’te belli oldu ve tüm gazetelerde yayımlandı.

Peki, bu ödülleri kim nasıl belirliyor…

Gelin biraz geçmişine dönelim:

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti internet sayfasında ödüller hakkında şu bilgiler yer alıyor:
“1977’de kurulan Sedat Simavi Ödülleri’nin amacı, ödül dallarında en büyük bilimsel çalışmayı yapmış, en güzel eseri vermiş ve en büyük aşamayı sağlamış başarılı kişilere Sedat Simavi adına ödül vererek bu dallarda yaratıcı çalışmaları teşvik etmek; böylece sanat, kültür, bilim ve spor hayatına katkıda bulunmaktır.

Sedat Simavi Ödülleri, Sedat Simavi Vakfı’nın, Erol Simavi tarafından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne devredildiği 1994 yılından bu yana bu kuruluş tarafından yönetiliyor. “

Ödüllerin esasları ise şöyle belirtiliyor:

Ödül dallarının sayısı, parasal ödül tutan ve Seçici Kurul üyeleri her yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nca belirlenir.

Ödüllerle ilgili ilanlar gazetelerde yer alırken Ödül Sekreterliği tarafından 1000’den fazla öğretim kurumu ve kuruluşa mektup yazılıp ödüller için adayları varsa bildirmeleri istenir.

Kuruluşlar ve öğretim kurumları tarafından gösterilen adaylar, adaylık için şahsen başvuranlar ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce oluşturulan Ön Araştırma Kurullarınca belirlenen adaylarla birlikte Seçici Kurul değerlendirmesine sunulur.

Eserler 1 Ekim’e kadar kabul edilir. Ekim ayının ilk günlerinde ödül adaylarına ait çalışmalar ve belgeler Seçici Kurul üyeleri’ne gönderilir. Ekim ayının ikinci yarısından Aralık ayına kadar Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde uygun gördükleri sayıda toplantılar yapar ve kazananları belirleyip 1 Aralık tarihine kadar Ödül Sekreterliği’ne bildirirler.

“EDEBİYAT İKTİDARININ BAKANLAR KURULU”

Edebiyat dünyasının saf gerçeklerini yazıp asıl olanı gösterdiği için popüler kültür yazarlarının pek de hazzetmediği eleştirmen Taylan Kara 2021 yılında yayınlanan “Edebiyatla Ahmaklaştırma” adlı kitabında bu ödül sisteminin tüm çarklarını mercek altına alıyor.
Özellikle edebiyat ödüllerinde gözüne takılan detayları yazan Kara, jüri üyeliği yapan isimleri şöyle listeliyor:
Doğan Hızlan: 16 kez, Hilmi Yavuz: 5 kez, Cevat Çapan: 4 kez, Egemen Berköz: 4 kez, Metin Celâl: 4 kez, Refik Durbaş: 4 kez.

2013 yılında üç kez seçici kurulda yer alan 10 kişi daha olduğunu belirten Kara “Siz yukarıdaki listeyi “Edebiyattaki iktidarın bakanlar kurulu” olarak da okuyabilirsiniz. Edebiyat dünyasında öne çıkarılan ve ödül verilerek okura sunulan kitapları bu isimler belirlemektedir.” ifadelerini kullanıyor.

Kitabın aynı bölümünde gazeteleri de irdeleyen Kara, ilginç tespitlerde bulunuyor. Kendini sağ, sol, liberal, muhafazakar ya da farklı farklı tanımlayan tüm gazetelerin verdiği ödüllerin tamamında aynı kişi bulunduğunu şöyle anlatıyor:

“Birgün gazetesinin 2009 yılında düzenlediği Reha Mağden Öykü Ödülü’nün jüri başkanı Doğan Hızlan’dır. Milliyet gazetesinin düzenlediği Haldun Taner Öykü Ödülü’nün jüri başkanı Doğan Hızlan’dır. Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği Yunus Nadi Şiir Ödülü’nün jürisinde Doğan Hızlan bulunmaktadır. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen Çetin Emeç Gazetecilik Ödülü’nün jürisinde ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Sedat Simavi Ödülü’nün edebiyat alanındaki jürisinde Doğan Hızlan vardır. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Behçet Aysan Şiir Ödülü jürisinde ve TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı Danışma Kurulu’nda da Doğan Hızlan vardır. Kültür Bakanlığı’nın Edebiyat Teşviki olarak dağıtılması için verdiği 463 bin TL’nin dağıtım kurulu’nda da Doğan Hızlan olduğu yazılmaktadır. Muhalif olarak bilinen Birgün gazetesinin, Cumhuriyet gazetesinin, TTB’nin düzenlediği edebiyat ödüllerinde de, Kültür Bakanlığı teşvik jürisi ya da Hürriyet gazetesinin düzenlediği ödülde de aynı kişi vardır. “

Örneklerin çoğaltılarak devam ettiği bölümde şu detaylar yer alıyor:

“2003 yılı Behçet Necatigil Şiir Ödülü, Hilmi Yavuz’un jüri üyesi olduğu bir kurul tarafından Hilmi Yavuz’un oğlu Ali Hikmet’e verilmiştir.
2007 yılında Duygu Asena Ödülü, İpek Çalışlar’ın bizzat kendisinin seçtiği seçiciler kurulu tarafından İpek Çalışlar’a verilmiştir.
2006 yılında TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı Danışma Kurulu başkanı Doğan Hızlan, başkanı olduğu seçici kurul tarafından “onur yazarı” seçilmiştir; yani kendi kendisini “onur yazarı” seçmiştir.
*
Türkiye’nin en saygın birkaç edebiyat ödülünden biri olarak bilinen Yunus Nadi Ödülü, 2002’den 2018 yılına kadar geçen 17 yılın 14 yılında Can Yayınları’ndan çıkan kitaplara verilmiştir.”

Hal böyle olunca okuyucunun kafa karışıklığı yaşaması çok normaldir…

Zira, yukarıda da okuduğunuz gibi, jüride bir merkez oluşmuş durumda… Verilen örneklerde yer alan ve göz ardı edilemeyecek bağlantılar da işin cabası…

Tüm bunlar ışığında, verilen ödüllerin kıymetini sorgulamak pek de abesle iştigal olmayacaktır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir